
Tanzim kelime anlamıyla düzene koyma, yoluna koyma anlamı taşımaktadır. Tanzim satış isesatıcı fiyatlarının yükselmesini önlemek, bazı malların tüketiciye ulaşmasını sağlamak için belediye veya başka kamu kuruluşları tarafından yapılan satışa denir.
İlk olarak, 1977 yılında, TARİŞ yöneticilerinin, ürünlerinin perakende satışında, belediyelerin de rol alması fikri ile uygulama alanı buldu. İzmir Belediyesi ile işbirliği yapılarak TANSA (Belediye Tanzim satış Mağazaları) fikri ortaya çıkmıştır. TANSA’ların temel dayanağı, üretici birlikleri olarak düşünülmüştür.
Tama-Tarin TARİŞ’ten, ayçiçek yağı, Trakya Birlik’ten mercimek-nohut Güneydoğu Birlik’ten ve diğerleri…
Bu mağazalarla, üreticiden-tüketiciye, aracısız ve dolayısıyla ucuz satış hedeflenmiştir. Uygulamayı ilk olarak, İzmir ve Ege’de başlamıştır.
Güneşli bir sabah, belediye bandosu eşliğinde, Bakan Teoman Köprülüler, İzmir Belediye Başkanı İhsan Alyanak ve TARİŞ Genel Müdürü, Fuar’daki pavyonların TANSA ana deposunun açılışını yapmışlardır. Başlangıçta yalnız TARİŞ ürünleri atışa sunulmuştu. Daha sonra, Aydın Belediye Başkanı Muhterem Ağababaoğlu’nun tanzim satışını, Muğla Belediyesi takip etmiştir.O tarihte Belediye Başkanı Erman Şahin’dir.
Zamanla, İzmir TANSA, TANSAŞ isimli dev kuruluşa dönüşmüştür.
Bu mağazalar, her mahallede hatta İzmir dışında şubeleri bulunan ve iğneden buzdolabına kadar pek çok ürünü pazarlayan bir süper market zinciri haline dönüşmüştür.
Halbuki, başlangıçta, tanzim satışı yoluyla, temel tüketim maddeleri piyasasını, tüketici lehine düzene sokmak amaçlanmıştır.
Ucuzluk demek; enflasyon fiyatlarını olabildiğince geriden izleyebilmek demektir. Büyük stoklar gerekir, fiyatları geriden izlemek. Kuru fasulyede, pirinçte, mercimek, nohutta, şeker ve yağda büyük stoklar et gibi stoklanmayan ürünlerde ise canlı hayvan alımı veya ithalat.
Ayda bir kaç tane satabildiğimiz buzdolabı için parfüm için ayıracağınız her kuruş, temel tüketim maddelerinde, daha az stok demektir.
İşte bunun için “sadece temel tüketim maddelerinde” tanzim satışı yapılması uygun olacaktır.
Daha sonra, ülke genelinde yaygın olarak hemen bütün belediyeler tarafından başlatılan uygulama, tanzim satış mağazalarının markete dönüşmesi ile maçından uzaklaşmıştır.
Günümüzde, Başkan Erdoğan’ın talimatı ile benzer uygulamanın başlatılacağı anlaşılmaktadır.
Tarım Kredi kuruluşunun, belediyelerin tanzim satış mağazalarında satılacak ürünleri çiftçilerden almaya başladığı ifade edilmektedir. Tarım Kredi Genel Müdürü Fahrettin Poyraz'ın yaptığı açıklamaya göre ürünlere kâr eklenmeyecek, yalnızca nakliye fiyatı dahil edileceği açıklanmıştır.
Genel Müdür özetle;"Bu konuda çalışmalarımız başladı. Üreticiden alabildiğimiz kadar makul fiyata alıp bu ürünleri dağıtımın noktasındaki belediyenin yetkililerine teslim edeceğiz. Özel sektör mantığıyla düşünmediğimiz için buna hemen hemen hiç kâr koymayacağız. Bu işlerle her aracı kendi kârını eklediği için, ne kadar aracı olursa fiyat da o kadar artar. Biz üreticiden aldığımız fiyata sadece nakliyesini ekleyeceğiz. Bir tarafta üreticimiz olacak diğer tarafta satış yapacak yetkililer olacak."
"Hangi ürüne ihtiyaç varsa temin edeceğiz"
Poyraz, çiftçiye ürünlerini Tarım Kredi'ye satmaları için zorlama yapılmayacağının altını çizerek, "Biz zaten piyasadayız. Geçen sene çiftçilerden 800 milyon liralık ürün almışız. Hububat ve bakliyat ağırlıklı olarak gerçekleştirdiğimiz işi, şimdi önceden kısmi olarak yaptığımız yaş sebze meyvede de sürdüreceğiz. Piyasada hangi ürüne ihtiyaç varsa sezonuna göre temin edip göndereceğiz" diye konuştu, sistemin çok kısa süre içerisinde işlemeye başlayacağını söyledi.
"Kamu kurumlarının alımı da tartışılmalı"
Poyraz, Kredi Yurtlar Kurumu ve Milli Savunma Bakanlığına ürün verdiklerini anımsatarak, kamu kurumlarının ciddi manada gıda alımı yaptıklarını ve bunun da tartışılması gerektiğini söyledi. Kamu kuruluşlarına gıda temini yapmak için ihaleyi alan firmaların piyasayı etkilediklerine işaret eden Poyraz, şunları ifade etti:
"Firmalar kamu ihalesine girdiği zaman milyonlarla ifade edilen rakamlarla piyasadan mal çekmek zorunda kalıyor. Halbuki biz bir ihale olmadığı için, o günkü borsa fiyatları neyse kamu kurumlarına o fiyatlarından verebiliyoruz. Burada enflasyonist bir baskı oluşturmuyoruz. Kamu kurumlarının gıda alımlarında da kooperatiflerin devreye girmesi lazım."
Demiştir.
Bakan Albayrak, başlangıçta İstanbul'da 50 Ankara'da 30 satış mağazası açilabileceğni söylemiştir.
Bununla birlikte kalıcı çözümün TÜKETİCİ KOOPERATİFLERİ olduğu, bazı ekonomistler tarafından vurgulanmaktadır.